İnsanlık Tarihinde Yeni Bir Sayfa Açabilecek Araştırma: “Oda Sıcaklığında Süper İletkenlik Mümkün!”
İlk olarak 1911’de Hollandalı fizikçi Heike Kamerlingh Onnes tarafından keşfedildi. süper iletkenlik ” mevcut elektronik anlayışımızı tamamen değiştirecek büyük bir potansiyele sahip, ancak bununla sınırlı değil. Ancak süperiletkenliğin şimdiye kadar bilinen doğası gereği bu potansiyel tam olarak gerçekleştirilememektedir.
Bugün uygulanmakta olan tüm süperiletkenlik kapasitesi, inanılmaz derecede düşük sıcaklıklar ve dolayısıyla gelişmiş donanım ve maliyet gerektirir. Kore Üniversitesi’nden üç bilim insanı, yayınladıkları araştırmalarıyla insanlık için büyük bir çığır açabilecek bir şeyin sözünü verdiler.
Bu söze geçmeden önce süperiletkenliği anlayalım:
Süperiletkenliği bir örnek üzerinden açıklamakta fayda var. Bu örnek için bilim belgeseli Nova’nın40. dönemin 20. bölümündeki açıklamasını kaynak alıyoruz:
Bir bakır kablo düşünün. Bu tel elektriği ampule iletir. Elektriği normalden çok daha düşük seviyede, evdeki voltajın 1/10’u oranında vermeye çalışalım. ampul, neredeyse o kadar parlak parlayacak ki hiç ışık tutmayacak.
Ancak aynı devreyi içinde herhangi bir değişiklik yapmadan, voltajı bile yükseltmeden yüzlerce santigrat dereceye koyarsanız, ampul aniden görünecektir. parlak bir şekilde parlamaya başlayacaktır.
Bunun nedeni dirençtir. Elektronlar her zaman bakır kabloda bir yere çarparak ısı üretir. Kabloda elektrik akımı sırasında oluşan bu durumu hepimiz biliyoruz: Rezistans”.
Ancak kabloyu aşırı sıcaklıklara maruz bıraktığınızda kablodaki direnç ortadan kalkar, elektronlar düz yollarına devam ederler ve hiçbir şeye çarpmazlar. Bundan dolayı hiçbir elektron amacına ulaşamayacağı bir durum yaşamaz, tüm elektrik gücü bire bir oranında hedefe ulaşır.
Bir iletkenin süperiletken olabilmesi için gereken soğukluk, konusuna göre değişebilmektedir. Süper iletkenlik için gereken maksimum sıcaklık Kritik sıcaklıkDiye adlandırılır “.
Ama hiçbiri oda sıcaklığında bu yeteneğe sahip değil. oda sıcaklığını aşan, gerekli sıcaklıklar 0’a bile yakın değil.
Ancak yeni araştırmalara göre durum çok yakında değişebilir ve hatta değişmiş olabilir:
Sukbae Lee, Ji-Hoon Kim ve Young-Wan Kwon insanlık tarihinde kritik bir adım atmış olabilir. Çünkü, şu anda hakemli olmayan araştırmalarına göre üçlü, süperiletkenliği eksi Santigrat derece değil, 127 Santigrat derecenin altındaki ortam basıncında mümkün kılabileceklerini öne sürdüler.
Başka bir deyişle, dünyanın neresinde olursanız olun, hangi sıcaklıkta olursanız olun süperiletkenlik mümkündür. Bu kritik başarının mimarı, değiştirilmiş bir kurşun-apatit yapı olarak paylaşılıyor.
Araştırma artık katılık taşımıyor. Hakem değerlendirmesinin ne zaman yapılacağı da bilinmiyor. Ancak bu büyük argüman, insanlık için birçok olasılığın önünü açabileceği için bilim dünyasında yankı buldu. Bazı Türk isimler de araştırmaya ilişkin şu yorumları yaptı:
Çağrı Mert Bakırcı’nın değerlendirmesi:
- Tweet’e ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yusuf Karlı’nın açıklaması:
- Tweet’e ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Günümüzün süper iletkenlik kullanımı:
Süperiletkenlik, özellikle bugün Japonya’daki öncü tren Maglev ile çoğumuzun zaten duyduğu bir kavramdır. Süperiletkenlik sayesinde elementin değişen manyetik alanı ile tren adeta rayların üzerinde süzülüyor. Bu sayede çok yüksek yüzlere ulaşabilir.
Trenlerin yanı sıra MRI makinelerinde, RF ve mikrodalga filtrelerde, elektrik motorlarında ve jeneratörlerde süperiletkenlik kullanılabilir. Tabii bir de silah tarafı var: Elektromanyetik toplar ve türevleri.
Yazımızın başındaki anlatımımızda kullandığımız belgeselden ilgili bölüm:
